İletişim Başkanı Altun'un konuşmasından satır başları şu şekilde:

"İsrail, Gazze’deki soykırımı zulüm ve vahşeti bütün Ortadoğu bölgesine yaymaya çalışıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde Siyonizm karşıtı bir Yahudi olan ve İsrail eleştirileri dolayısıyla üniversitedeki görevinden uzaklaştırılan Maura Finkelstein’ın dikkat çektiği bir husus var. Finkelstein, İsrail’in sadece Filistin’i sömürgeleştirmek istemediğini aynı zamanda Lübnan’a, Suriye’ye ve Sina’ya girmek istediğini, bu niyetini açıkça belirten soykırımcı, yerleşimci bir sömürge devleti olduğunu vurgular.

Bu konuda başta bölge ülkeleri olmak üzere tüm dünyanın dikkatini daha çok çekmek ve İsrail’in saldırganlığını, küresel barış iradesi karşında mahkum ederek engellemek artık acil bir gereklilik halini almıştır. Zira İsrail’in bölgede hiçbir insani ve vicdani sınır tanımayan vahşeti halihazırdaki uluslararası gerginlikleri ve politik çatlakları daha da büyütme riski taşımaktadır.

Bu noktada gerek bölgesel seviyede gerekse küresel seviyede İsrail’i durdurmak için çok yoğun bir mesai harcamak, İsrail’in saldırganlığını sebep ve sonuçları itibariyle uluslararası toplumun gündemine getirmek çok önemli hale gelmiş durumdadır.

Türkiye olarak İsrail’le ilgili bazı gerçekleri uluslararası toplum nezdinde açıkça dile getirmekten asla çekinmedik. Türkiye bir insanlık cephesi kurmak için bugüne kadar çok yoğun bir gayretti ve etmeye de devam ediyor.

Fakat küresel sistemin bu konuda ivedilikle bir zihniyet ve paradigma değişimine gitmesi gerektiğini de hepimiz görüyoruz. İsrail istilacı ve işgalci bir yapıdır. İsrail, işgal ettiği Filistin topraklarına çöreklenmiş suni bir yapıdır. Güvensizliğin kaynağı da komşu ülkelerine yönelik saldırılarının nedeni de bu yapaylık, sunilik ve bu korkudur.

İsrail son bir yıldır geleceği hesaba katmadan, gelecekte kendini daha zor bir duruma sokacak bir nefretle Filistin’e insanlık tarihinin en acımasız saldırılarını yapıyor.

İsrail Gazze’de 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana 85 bin 500 ton bomba kullandı. 786’sı bebek, 17 bin 240’ı çocuk, 11 bin 742’si kadın olmak üzere 43 bini aşkın Filistinliyi katletti. İsrail’in katlettiklerinin arasında bin 47 sağlık çalışanı, 85 sivil savunma görevlisi ve 177 gazeteci de var.

Gazze’de enkaz altında en az 10 bin cenazenin olduğu tahmin ediliyor. İsrail, 150 bin konutu tamamen yıktı, 126 okul ve üniversite, 814 cami, 3 kilise ve 36 spor tesisi de bu yıkılan yapılar içerisindedir.

Gıda ve sağlık ihtiyacını İsrail adeta bir silaha dönüştürmüş durumdadır. Gazze’de bugün 3 bin 500 çocuk açlık nedeniyle ölüm riskiyle karşı karşıyadır.

Biz zulüm ile abat olunamayacağını çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu sistematik zulüm düzenine ilk günden itibaren karşı çıkıyoruz. Bu soykırım bitsin diye gayret sarf ediyoruz.

İletişim Başkanlığı olarak, İsrail’in yalanla, dezenformasyonla, kurgu ürünü içeriklerle uluslararası kamuoyunun desteğini alma çabasına karşı ilk günden itibaren çalışmalar yürüttük. Başkanlığımız bünyesinde yaptığımız çalışmalarla 250’yi aşkın İsrail dezenformasyonunu tespit ettik, 6 dilde bunları uluslararası kamuoyunun dikkatine getirdik.

Biz yalanın değil hakikatin hükümferma olmasını en önemli vazifemiz addediyoruz. Bu idrakle hakikatleri, İsrail’in ve destekçilerinin yüzlerine vurmaya, Filistin hakikatinin sesi olmaya ve bu sesi duyurmaya devam edeceğiz."